Sunday, 19 July 2009

00.00.1979

Dün gece saat 00.07 sularında Zeliş’ten gelen mesaj 30 yıl önce doğmuş olduğumu hatırlattı. Günleri sevmediğim bilinir ama kutlama mesajı çok sevdiğim birinden gelince işin rengi bazen değişebiliyor. Düğün hazırlıklarında olan, sevgilinin zihni en çok meşgul ettiği bir saatte, benim bile unutmuş olduğum doğum günümü hatırlaması, egoma sunulmuş leziz bir yemek tadı vermekte. Bu dünyalar tatlısı insan tarafından sevilmek, böyle ince ruhlu bir dosta sahip olmak şans değil de nedir? Ki sevilen objenin benim gibi boktan biri olduğu göz önüne alınırsa durumun ilginçliği iki kat daha artmakta. Şunu belirtmeden geçemeyeceğim; burada hatırlanmak önemli değil, klasik otomatik kandil mesajları gönderen bir zihniyetin tezahüründen bahsetmiyorum. Aldığım mesaj doğum günüm olduğunu hatırlatmakla beraber Zeliş gibi hiçbir doğum günüme değişmeyeceğim bir dosta sahip olduğumu da hatırlattı. Burada kutlanılacak biri varsa o ben değil, kendisidir!

Doğum tarihimle ilgili tuhaf bir durumum var. 1979 yılında doğduğuma dair herhangi bir muallak durum yoktu fakat; annemin uzun süre devam eden Юни(haziran)- Юли(temmuz) muallaklı hali (*akt za rajdene’ye bakmak aklına gelmiyor hatunun) devam ettiğinden psikolojimde “sikicem doğum gününü de, ölüm gününü de” babında ağır yaralar açmış olmalı ki bu günlerde bunun tezahürünü yaşamaktayım. Doğum tarihime önem verilmeme hali Bulgaristan’dan Türkiye’ye geldiğimizde Nüfüs Müdürlüğüne kayıt aşamasında da sürmüştür. 2000 yılına kadar doğum tarihi hanesinde sadece 1979 yer alırken, o tarihten sonra 00.00.1979 gibi çok kullanışlı yeni bir formata kavuşmuştur.

- Doğum günün ne Nik?
- 00.00..
- Hıı?
- Şey, henüz doğmadım da..

Daha 15 yaşında bir veled iken kulübümün bana lisans çıkarmak için gerekli belgeleri benden istediklerinde fark etmiştim bu tuhaf durumu. Günüm ve ayım yoktu a.q ! Oysaki lisanslı futbol oynamış olanlar bilirler ki gün ve ayın çok önemi vardır, siz 1 ay sayesinde 1 yıl daha yıldız takımında oynayabilirsiniz. Kulübüm bana Nüfus Müdürlüğünde gün ve ay olarak en son ayı yazdırmamı telkin etti. Ben de haliyle bacak kadar boyumla gittim Nüfus Müdürlüğünün kapısına, bir tekmede kapıyı kırıp odasına girdim, gözleri faltaşı gibi açılmış olan müdüre okkalı bi küfür sallayıp…..hayır, bunları yapmadım tabi ki..nüfus cüzdanıma aralığın son günün doğum tarihim olarak işlemeleri istemeye gittiğimde aldığım cevap hayli hukuki cümbüşlüğü olan bir cevaptı : “ Bunu yapabilmen için anneni babanı mahkemeye vermen gerekiyor, öyle kafamıza göre tarih atayamayız.” Hah! Ulan dümdük madem bu kadar nizamisin, benim kaydımı yaparken neden sadece yıl yazdın? Benim bir günüm ve ayım yok mu? Neden kuralları o zaman işletmedin? Eve gittiğimde bunu babamla paylaştım. Adam bana “ aç o zaman dava” dedi ya! Hah o gün bi kez daha “sikeyim doğum günümü “dedim. Bugün bu konuyu ne zaman babamla konuşsam herif hala ısrarla der ki : “ sen futbol oynayabilmek için yaşını küçültün, bir şeyler yaptın o zamanlar..” Ulan a.q BG’den bu ülkeye geldiğimizde benim doğum tarihimi sadece 1979 olarak yazdırmışsınız ve ben bunun ceremesini hala çekmekteyim. Hiçbir başvuru kaynağında 00.00 formatı yok ki! Muhtarda 19.01, üniversite 01.07, başka yerde bilmem ne..ulan bir sürü doğum tarihim oldu be..bazen ben bile hangisinin doğru olduğunu kestiremez duruma geliyorum.

- Lütfen aşağıdaki forma bilgilerinizi nüfus cüzdanınızda yer aldığı haliyle giriniz
- Doğum tarihi : …eeee 00.00 yok! Boş da bırakamıyorum, bi tarih seç uyarısı geliyor…doğduğum tarihi girip, ok tuşuna basıyorum :
- Hatalı bilgi girdiniz.Girdiğiniz bilgi nüfus cüzdanınızdaki bilgiyle eşleşmiyor.
- Nüfus cüzdanını da başvurunuzu da sikeyim!

00.00.1979 benim doğum tarihim. Doğum tarihi kutlanan ve hediye alan bir adam olsaydım. Bu işten bir hayli karlı çıkabilirdim. 365 gün de doğum tarihim a.q!
Hediyeden söz açılmışken, aldığım en güzel hediyeler çocukluğumda kaldı. Dahi sayılabilecek bir abim var benim. Satırlarımda onu övmeliyim biraz, ne de olsa yüzüne karşı acımasız olmaktan başka bir halt edemem. Adı Rumen Uzunov ( Ruşen ) . Kısacası Ruşka. Yanlış hatırlamıyorsam 1988 yılında Bulgaristan çapında birinci olarak bir Bulgar ile birlikte , devlet tarafından Rusya’ya atom mühendisliği eğitimi almak için gönderilen iki kişiden biriydi. Masterini de yaptıktan sonra, ABD’den çok ciddi teklif almasına rağmen Kozloduy / Bulgaristan’ daki atom santralinde çalışmayı tercih ederek, sakin bir yaşamı tercih etmiştir. (hala oradadır) Bulgarca, Rusça, İngilizce, Fransızca ve Almanca dillerini konuşmaktadır. Türk olmasına rağmen Türkçesi epey kötüdür  Benim için sorun değildir, ağabeylerimden biriyle Türkçe dışında bir dille iletişimde olmak daha eğlenceli. Satranç şampiyonlukları vardır. İyi gitar çalar. Fevkalade karikatür çizer. Bir dönem boks ile ilgilendi. Pink Floyd, Led Zeppelin, Rainbow hayranıdır. Müthiş yakışıklıdır. En az babam kadar yakışıklıdır. Bu ikisinin yanında ben Gerard Deperdeu gibi bişiy kalırım. İki kez evlendi. İlk eşi Rus, son eşi ise Macar idi. İlk eşinden Anuşka diye bir oğlu var. Şimdilerde birlikte yaşadığı Bulgar sevgilisinden de Boyan isimli bir oğlu oldu.
Bana en güzel hediyeleri Ruşka vermiştir. Satranç takımı, gitar, briç destesi, tarih dürbünü, Rus Klasikleri, Einstein kitapları-dergileri … Daha dokuz yaşında satranç ve briç oynamayı, gitar çalmayı ( sadece o dönem çaldım ) o öğretmiştir. BG’den bambaşka bir kültüre, dünyaya geldik. Buraya adapte olmak yıllarımı aldı. (hoş hala adapte olmuş sayılmam) Artık gitar çalamıyorum ama çalabilseydim, en çok çalmak isteyeceğim parçalar Lost for Words-Pink Floyd ve Zombie-Cranberries olurdu.

Son tahlilde artık doğum günü konusunu en azından pratikte netleştirmiş olduk : 19.07.1979. Nüfus Cüzdanımda hala 00.00.1979. Örneğin Turkcell 01 temmuz günü bana doğum günümü kutlayan bir mesaj gönderdi. İçinde de bedava 50 sms, gün içinde kullanmam şartıyla. Ama mesajın gönderildiği saat 22.15 idi ve günün sona ermesine sadece 2 saat kalmıştı, ne komik ! Zaten sallamadım, mesajları da kullanmadım ki o gün doğum günüm de değildi!

Bu yıl en çok doğum günü tebriği aldığım bir yıl oldu. Şaşırdım. Zeliş, Merve Çelik, Jimena, Iliana, Katharine, Nazmi, Cevdet abi, Nesrin abla, Erayço…(günün sonuna kadar daha gelirse başka zaman deşifre deriz  hepsini kınıyorum! 30 yılı geride bırakmış olmayı ayin havasına dönüştürdükleri için.
Gereksiz bir yazı oldu. Yazılmasa da olurdu. Yazıyı Pink Floyd ile bitirelim :

So I open my door to my enemies
And I ask could we wipe the slate clean
But they tell me to please go fuck myself
You know you just can't win


*Doğum belgesi

Edit: Fatoş bana kitap almış, diğer doğum günüme kadar vermesini umuyorum :)

No comments: