Friday 3 October 2008

Popüler Kültür

Acınası bir çağda yaşıyoruz.İnsanlık kendi yarattığı batağın içinde çırpınmakta.Tüketimin önlenemediği, insanların duygularını para karşılığı sattığı ve boş yere kanların döküldüğü bir bataklık bu...Ve kurtulmak için yapılan her çırpınış bizi biraz daha batırmakta.Bu sorunlarda baş rolü oynayan günümüz insanını, ünlü Fransız yazar Albert Camus'un bir kitabından alıntıladığım bir sözüyle daha da anlaşılır kılmak istiyorum: ''...Öyle ki artık yaşamak adına tek yaptığımız şey sırf okumak için gazete almak(sırf magazin sayfaları için)ve ha bir de bol bol sevişmek....'' Gerçekten de bundan ibaretiz!

Günü gününe yaşadığımızı söyleyebiliriz.Çevrede bir sürü amaçsız ve gelecek kaygısı taşı(ya)mayan-insan var.Ve hiç birinin umurlarında bile değil insanlığın bu bataklıktaki umutsuz mücadelesi.Onlar(ezici çoğunluk)sadece magazin ve karşı cins konusunda tez yazan boş insanlar.Sırf bu boşluklarından dolayı bu kadar sesleri çıkıyor zaten.(Fizik kuralı: İçi boş olan cisim daha çok ses çıkarır.)Sokağa çıktığınızda şöyle bir bakın çevrenize.Görmekte zorlanmayacaksınız bu boş tenekeleri.Çoğunun ağzında tek düze konular.Ya biri bir köşede bir kaç sözde dostuyla güncel magazin haberlerini tartışmakta ya da bir diğeri elinde bir gazete, magazin ve spor sayfaları arasında mekik dokumaktadır...Tabi ki iş sadece gazete ve seks değil.Bunlar en iyimser örnekler.

Umursamazlık, saygısızlık, yaşama karşı duyulan sorumsuzluk(ki sadece bu madde üstüne bile bir kaç yüz tane kitap yazılabilir!Ben burada sadece bir tane cümle diyeceğim: Gerçek anlamda yaşamak varken ne diye yaşar gibi görünmeyi seçiyorsun ki ben insan!?),nefret, düşünmeden hareket etme ve önyargı ise aklıma gelen diğer zaafları senin,benim,onun...Duygularımız da artık eski değerini yitirmiş durumda.''Seni seviyorum'' kelimesi ağızlarda sakız olarak çiğneniyor artık.Eskilerin dev kavramları bile artık küçülmüş durumda.Savaş desen çok kolay ve eski gururunu taşımıyor.İlerdeki tarih kitaplarının günümüzdeki şerefsiz savaşları anlatacaklarını hiç sanmıyorum ;çünkü anlatacak pek bir şey yok.Aşk desen sadece Hollywood filmlerinde artık. Din desen,Tanrı desen yüzüne gülüp geçerler...Ne kadar kötü bir tablo çizdim değil mi? Tabi aramızda bir kaç Don Kişod yok değil.Bazı insanlar her türlü zorluğa rağmen hala eskilere dair erdemleri kalplerinde korumaktalar ve bazı gençler de onları izlemeye çalışmaktalar ama...Ama istisnalar kaideyi bozmazmış.Son söz olarak W.Sheakspeare'ye kulak verin lütfen:

''İNSANLAR KORKUYOR!!!İNSANLAR KAYBETMEKTEN KORKTUĞU İÇİN SEVMEKTEN KORKUYOR.SEVİLMEKTEN KORKUYOR,KENDİSİNİ SEVİLMEYE LAYIK GÖRMEDİĞİ İÇİN.DÜŞÜNMEKTEN KORKUYOR,SORUMLULUK GETİRECEĞİ İÇİN.KONUŞMAKTAN KORKUYOR,ELEŞTİRİLMEKTEN KORKTUĞU İÇİN.DUYGULARINI İFADE ETMEKTEN KORKUYOR,REDDEDİLMEKTEN KORKTUĞU İÇİN.YAŞLANMAKTAN KORKUYOR,GENÇLİĞİNİN DEĞERİNİ BİLMEDİĞİ İÇİN.UNUTULMAKTAN KORKUYOR,DÜNYAYA İYİ BİR ŞEY VERMEDİĞİ İÇİN.VE ÖLMEKTEN KORKUYOR,ASLINDA YAŞAMAYI BİLMEDİĞİ İÇİN...''

Adam doğru söylemiş değil mi?

No comments: