Wednesday 13 May 2009

Olur Da Hadise Kazanırsa...

İki hafta boyunca haber dahi izlemek için televizyonu açmayacağım, hatta radyo dahi dinlemeyeceğim !

Bu kızı her haber arasında, reklamlarda, bilboardlarda görmekten bıktım usandım. Ne güzel, ne seksi ne de şirin gelmekte bana. Ki Jenifer Lopezden çakma kalça figürleri ile birçok hemcinsimin "blowjob" ve "doggy" hayallerini süslese de bende bu izlenimi bırakabilmiş değil bilakis çok itici ve samimiyetsiz gelmekte. Backroundu olmadığı halde bir anda onu pop ikonu haline getiren "sürü psikolojisi"nin ürünlerinden biriyle daha karşı karşıyayım. Hadise ve Eurovision beni neden bu kadar ırgalıyor diye sormanız doğaldır. Hadiseden bir fenomen yaratılması fikrini kabul edemiyorumdur belki, yıllarını sanata vermiş gerçek sanatçıların değerinin bilinmeyip boktan 1-2 şarkının sahibinin bu kadar cilalanıp,benim gibi düşünenlere geri zekalı muamelesi yapılmasını kabullenemiyorumdur belki...

Yarışma daha başlamadan sırf bu "ithal seks ve şirinlik ikonu"na beslemeye başladığım negatif düşüncelerimin sonucunda tüm şarkılara bir göz atmıştım. Hadiseye şans verdiğimi söyleyemem ama bu yarışmanın başlı başına saçma sapan oluşundan onun da kazanabileceği ihtimali dün gece ayyuka çıktı. Ben şimdiden protestomu edeyim de daha sonra bu hatunun cıvık söyleşileri, o programdan bu habere gezişinin kritiğini yapmaktan kendimi alıkoyayım.

Ha, saçmalığın içinde favorin kim derseniz, elbette Patricia Kaas ( France ).

Hadise
siz günler dileğiyle...

You know what, Fuck you I'm fed up with you, I'm not as good as you? Fuck no, I'm better than you.

2 comments:

7.oda said...

bir gün biz de kaliteye önem veren bir toplum olur muyuz acaba?

Nik said...

Sorun inanmadığımız halde "acaba..." duygusunu barındırıyor. Ben çok açık ve net konuşucam...kesinlikle hayır ! Bu ülkeye inancımı çoktan kaybetmiş biriyim, inanmak için gençlerde bişiyler görmek gerek ( kendim de bir genç olarak buna dahilim )Hadise, uyuşmuşluğumuzun, tükenmişliğimizin göstergelerinden biridir sadece. Kaliteye gelince, evrensel değerler, evrensel kalite ölçütleri elbette vardır. Bu konuya derinlemesine girmiycem. Bizdeki kalite algılayışı, dışımızdakilere ve aslında var olmayan özgüvenimizi bir nebze canlandırmak için marka ürünler alarak, popüler yazarların kitaplarını okuyarak, ne idüğü belirsiz sanatçı çakması insanlara prim vererek ortaya çıkmaktadır. ZOr, çok zor...