Monday 5 January 2009

Eurovision Işığında Karanlık Zihinler

Bu tip durumlarla karşılaştığımda neden şiddetli bir yazma ihtiyacı duyarım, bilmiyorum...kim bilir belki de şizofrenik boyutta bir saplantım vardır. Kardeşimin yönlendirmesi sayesinde bu yazıyı yazma nedenim olan 'sakat düşünce' ürünü açıklamayı çok satan bir gazetede okudum. Dürüst olmam gerekirse, ilk intiba, bildiğim tüm küfürleri ardı ardına sıraladım; bu zatın beynini .ikmek istedim! Hukuksal bazı müeyyideler yüzünden düşündüğüm herşeyi burada paylaşmak pek sağlıklı olmayacağından kendimi normalden daha fazla sansürleyerek düşüncelerimi kaleme alacağım. Öncelikle buyrun mevzubahis olan açıklamayı bi okuyalım :

"Şarkıda Türk kültüründen hiçbir iz yoktur. Tamamen erotik figürler ile göbek şov hakimdir. Şarkı sonunda da şarkıyı söyleyen bayan kendini iki zenci erkeğin kollarına bırakmaktadır. AKP’ye oy vermiş mütedeyyin kardeşlerimize seslenmek istiyorum. Tamamen Batı taklidi ve inanç kültürümüzle hiçbir alakası olmayan bu parça, nasıl olur da Müslüman Türk milletini ve ülkemizi temsil edebilir? Türk kültürü bu mudur? Ülkemizi temsil edecek bu parçaya razı olan AKP’li dostlarım, bu parçanın ülkemizi temsil etmesine razı olmayın. Eğer oluyorsanız inancımıza göre günaha girmiş olursunuz. Sizleri bir kardeş olarak uyarmayı görev biliyorum."


İşaret ettiği, Türkiye'yi Eurovision'da temsil edecek sanatçı (!) Hadise'nin "Düm Tek Tek" şarkısıdır. Şimdi bu saygıdeğer (!) zihniyetin açıklamasını hangi bağlamda değerlendirsek? Fikir Özgürlüğü? Sosyokültürel temel? Siyasi ortak görüşlerin ifade edilmesi? Kişisel rahatsızlığın dillendirilmesi? Hepsi? Cevap veriyorum : Hiçbiri değil a.q !

Tamam bu yarışma başlı başına bir saçmalık, şarkının melodisi yunan tınısı taşıyor hatta daha da ileri giderek bu organizasyonda birincilik almış olan "Number One" şarkısından esinlemeler barındırıyor, sahne şovu berbat, şarkımız yetersiz olduğu halde şarkı hakkında değil de kişisel dünya görüşünü türk milleti üzerinden adice seslendirmek çok zavallıca olmuş.

Kardeş bu bir din müsameresi midir,ha? İnanç kültürümüzün bekçisi sen misin ulan? Hay ben sizin gibi siyasetçilerin a.q ...ulan her koşulda dinin ve etnisizm kokan tarihi atıfların arkasına sığınmak zorunda mısınız? Peki bu tribünlere oynarken 'dindar' yerine 'mütedeyyin' kelimesini seçmen de siyasi bir kurnazlık mı? Senin inanç kültürüne göre mi hayatlarımızı şekillendiricez, yarışmalara katılıcaz? Efendi, nedir türk kültürü? Ulan sanki her fırsatta dansöz oynatılan, kendi tabiriyle "erotik figürler ve göbek şovun hakim olduğu" bir ülkede yaşamıyor muyuz? Kaşık sesiyle bile karının, bacının, kadınlarımızın hatta bizlerin hemen götü-başı sallamaya başladığı bir ülke değil mi burası? Sen nasıl bir görevden bahsediyorsun bre adam? Milletin sana yüklediği asıl görevi unutmuş, ahlak jandarmalığına soyunmuşsun...bi .iktir git lan! Ne zaman ki bu kokuşmuş, lanetli ve sakat zihniyetler fosil olacak işte o zaman Türkiye yaşanılası bir yer haline gelecektir. Belki zoruna gidecek ama bu şarkı senin dediğin gibi "Müslüman Türk Milletini" değil Türkiye Cumhuriyetini temsil ediyor; müslümanını, hristiyanını, musevisini, ermenisini, ateistini, Türkiye Devletini oluşturan tüm türk vatandaşlarını !!! Sen AKP ile dost ve kardeş olmaya devam et; birlikte sandığa gömüldüğünüzde çocuk yapma şansınız da olacak; korkacak bir durum yok sonradan kardeş olma durumu ensest ilişki doğmasını engeller!!!

Şarkıya gelirsek, derece alıcağına ihtimal vermiyorum. Aslında düz mantık baktığımızda Mor ve Ötesi'nin Deli'si gibi bu yarışmaya 2-3 gömlek bol gelen bir şarkı derece alamamışken bu şarkının derece alması tuhaf karşılanmamalı. ( ironiye gel )Ülke ve ırkseverlerin sonuçları belirleyeceği bu yarışmanın galibini kestirmek pek zor değil ama "Every Way That I can" gibi sürprizleri de yaşama olasılığımız bir hayli yüksek. Kişisel kanaatim şarkı kalitesi ve görsel şov yönünden zayıf bir parça ile yarışmaya katıldığımız yönünde. Fakat, sanırım Fransada yaşayan, birkaç yıl önce bizi temsil etmiş olan o hatunun iğrenç ve komik şarkısının yanında Hadise'nin bu şarkısı Cranberries ağırlında kalır.

Son olarak Eurovision umurumda değil, ülkenin tanıtımı zırvalıklarıyla gelmeyin lütfen; tamamen siyasi etmenlerin yönlendirdiği bir yarışmanın içinde sanal bir tanıtımdan ziyade; onurlu duruşumuzla, Filistinde yaşananlar için sadece " İsrail orantısız güç kullanıyor" diyerek akabinde alt yazı olarak " Başbakan İsrail'in Gazze'ye girmesine çok sert çıktı" gibi saçmalıklar yazmayarak, tüm usulsüzlüklerine rağmen Başkenti saçma sapan bir adama emanet etmeyerek, ülkenin yönetimini kendini yönetmekten aciz insanların eline teslim etmeyerek, ülke kültürünü ve insanını dünyaya sadece din ekseni üzerinden tanıtmaya çalışmayarak, imparatorluk kalıntılarından nemalanmayarak, bi bok olduğumuzu sanmayarak doğru ve samimi bir dil, adım ve girişimlerin içinde yer alarak, zihinsel ve fiziksel başarılarımızla, insani duyarlılıklarımızla; çevreye, insanlığa, sanata, bilime ve çocuklarımıza bırakmakla mükellef olduğumuz daha iyi bir dünyayı inşa etmede göstereceğimiz çabalarımızla dünyadaki yerimizi alalım. Hah, ya peki varoluş sancılarına ne demeli? diyorsan...bir kadeh viski ve Pink Floyd eşliğinde kafa .ikme seansları salık veririm.

...fucking machine in my head...fucking machine in my head...

No comments: